30 Ekim 2021 Cumartesi

Erken emeklilik için Ankara'ya giden raporların oranlarının düşürülmesi ...


Birçoğunuzun bildiği üzere %40 ve üzeri raporu olan engelli bireylerin geçerli koşulları sağlamaları kaydıyla erken emekli olma hakları bulunuyor. Bilmeyenler için tekrar bu konuyu hatırlatmak istiyorum detaylarıyla.

Daha sonra da Ankaraya onaya giden engelli raporlarında hangi hastalıkların oranları düşürülüyor ve hayal kırıklılığına uğramamak icin ne yapılması gerekiyor bundan bahsedicem.

 

Engellilerin emekliliğinde belki en kritik nokta engellilik oranlarının tespit edilmesi. Engellilik oranına göre emeklilik koşulu değişiyor. İşte ayrıntılar...

Engelliler diğer sigortalılardan farklı olarak yaş şartına tabi olmaksızın emekli olabilirler. Bunun için ilk olarak engellilerin engellilik oranlarının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu oran engellilerin emekliliğinde kritik noktadır. Engellilik oranına göre emeklilik koşulları farklılık göstermektedir.

 

Engelliler, çalışma gücündeki kayıp oranına bağlı olarak değişen koşulları sağlamaları halinde yaşa bakılmaksızın emekli olabiliyor. Engellilik dolayısıyla aylık bağlananların kontrol muayenesinde çalışma gücündeki kayıp oranı düşük çıkarsa emekli aylıkları kesiliyor.

 

Engelli bireylerin emeklilik şartlarının ilk sıralarında ise kontrol raporu bulunuyor. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) Merkez Sağlık Kurulu tarafından engellilik derecesi tespiti yapılırken kontrol muayene tarihi konulanlar, raporun gerçeği yansıtmadığına dair haklarında ihbar veya şikayet bulunanlar, SGK denetim elemanlarının inceleme ve soruşturmaları sonucunda gerek duyulanlar kontrol muayenesine tabi tutuluyorlar.

 

Engelli emekliliği için doğuştan gelen yada sonradan meydana gelen en az yüzde 40 ve üzerinde raporu olan kişilerin SSK ve Emekli Sandığında bu raporları ile vergi indirim belgesi alarak, işe başlama tarihine göre ve engel derecesine göre prim gün sayısı ve sigortalılık süresini tamamlayarak emekli olabilirler.

Engellilik oranı yüzde 80 ila yüzde 100 arası olanlar için 15 yıl ve 3.600 gün,

Engellilik oranı yüzde 60 ila yüzde 79 arası olanlar için 18 yıl ve 4.000 gün,

Engellilik oranı yüzde 40 ila yüzde 59 arası olanlar için 20 yıl ve 4.400 gün.

Kriterlerini sağladıklarında erken emekli olabiliyorlar.

Engelli statüsünde emekli olabilmek için SSK ve Emekli Sandığına tabi olarak çalışanlar yani gelirlerinden vergi ödeyenler vergi 193 sayılı gelir vergisi kanununa göre vergi indirim belgesi alarak engelli statüsünde emekli olabilirler. Bağ-kurlularda vergi indirim belgesi istenmez, sakat statüsünde hastane heyet raporu  yüzde 40 ve üzerinde ise diğer şartları tamamlayarak emekli olabilirler.

Engelli emekliliği için vergi indirim belgesi için öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumuyla işi olanlar sadece Bağ-Kur sigortalılarıdır. SSK ve Emekli Sandığı sigortalılarının ilk yapması gereken hastaneden yüzde 40 ve üzerinde oranlı rapor almak, bu raporla Vergi Dairesine vergi indirim belgesi için başvurmaktır.

 

Vergi İndirim Belgesi için rapor Ankara Merkez Sağlık Kuruluna gönderilir.

 

Bu Rapor Merkez Sağlık Kurulu tarafından Baltazar hesabı yapılarak yüzde 40 ve üzerinde olup olmadığı ve oranın yüzde kaç olduğu hesaplanarak Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilir. Gelir İdaresi Başkanlığı da sigortalının çalıştığı işyerine Vergi İndirim Belgesini gönderir. Vergi İndirim belgesi sürekli yada kontrollü olarak belirlenir. Vergi İndirim Belgesi sürekli olan kişiler şatlarını tamamladığında emeklilik için SGK'ya müracaat eder ve sürekli emeklilik hakkını elde etmiş olur. Kontrollü emeklilikte ise kontrol tarihine bir ay kala tekrar vergi dairesine müracaatta bulunulur tam teşekkülü hakem hastaneye sevk edilir. Tekrar kontrollerde oran yüzde 40 ve üzerindeyse emekliliği devam eder yüzde 40'ın altına düşerse emekli maaşı kesilir.

 

Birçok engelli bireyin en sıkıntılı durumu vergi dairesine başvurup evrakları Ankara merkez sağlık kuruluna daha çok bilinen adıyla Ankara maliye sağlığa gittiği süreçte oluyor.

Ankaraya giden evrakların sonuçları bazen 6 ayı bile bulabiliyor bu süreçte birçok engelli kardeşimiz gelen sonuçlarla hayal kırıklığına uğrayabiliyorlar.

Ankara merkez sağlık kurulu engelli bireylerin yetkili hastaneden aldıkları raporların oranlarını indirmeye tam yetkili bir kurum.Heyet kurulu engelli raporlarında en üst idari yetki makamı oldugu icin oranlarla istedikleri gibi oynayabiliyorlar.

Bu kurul bazı hastalıkların oranlarını standart olarak düşürüyor bu hastalıklara değinicem fakat neden oranları düşürüyorlar önce bundan bahsetmek istiyorum.

Öncelikle yoğunluktan dolayı hastanelerin bazı hastaları çok incelemeden  gereğinden fazla oran verdiğini düşünüyorlar.Bazı hastalıkların da gereğinden fazla oran aldığına inanıyorlar ve devlet menfaatlerini savunma refleksiyle oran düşürmeye çok meyilli bir yapıya bürünüyorlar.

Engelli kişi yetkili hastaneden %40 ve üzeri rapor alınca gerekli yıl ve çalışma şartlarını karşıladığında engelli raporuyla vergi indirimi alıp hemen emekli olma ümidiyle vergi dairesine başvuruyor.Ancak Ankara’da rapor oranı düşürüldüğü zamanda emeklilik için olumsuz sonuç geliyor ve kişi sükutu hayale ugruyor.

Ankara nın takıntılı oldugu ve oranı düşürüp erken emekliliğine olumlu bakmadığı en net hastalık Osas Sendromu yani uyku apnesi hastalıgı.

Bu hastalığa sahipseniz  %5 -10 ve 35 oranlarından birini alırsınız hastalık bünyenizde ne durumdaysa. Cpap cihazı kullanıyorsanız ağır uyku apneniz vardır ve bu hastalıga verilen en yüksek oran olan %35 oranını alırsınız.

Genel rapor oranınız %40-45-50 civarlarındaysa ve raporunuzun en büyük oranı uyku apnesinden geliyorsa büyük ihtimalle oranınız düşürülecek ve erken emeklilikten yararlanamayacaksınız.

 

Uyku apnesinden sonra  en cok oran düşürülen hastalıklar psikolojik rahatsızlıklar.Özellikle de depresyona ve obsesyona bağlı olarak alınan kişisel bozukluk oranları.Bu klasmanda Oranlamasına hiç dokunulmayan rahatsızlar ise şizofrenik hastalıklar.

 

En çok oran düşürülen hastalıklardan birisi de astım.

Doğuştan veya kazanılmış akciğer, plevra vegöğüs kafesi hastalıkları veya akciğeri tutan diğer bütün hastalıklarda,solunum ve dolaşım fonksiyonunda bozukluk yapmışsa; Solunum FonksiyonTestlerine göre değerlendirme yapılır bu hastlıkta ve şu oranlar verilir:

a- Az etkilenme varsa:% 20
b- Orta derecede etkilenme varsa:% 40
c- Ağır derecede etkilenme varsa veya kronik korpulmonale gelişmişse:% 80

Bu oranlardan hagisini alırsanız alın oranınızın düşürülmesi tehlikesi mevcut.Özellikle rapor oranı %40-50 arası ise ve engelli raporunuzun en büyük tamamlayıcı oranı astımdan geliyorsa rapor oranınızın düşürülmesi çok olası.

 

Epilepsi de Ankara merkez sağlık kurulu tarafından oranı sık sık düşürülen hastalıklardan.Yani bir diyabet veya tansiyon gibi net kronik tanılı bir hastalık olduguna inanmıyorlar.

 

Enteresan bir şekilde en çok oranı düşürülen hastalıklardan birisi de polio sekeli.

Aslında bu liste böyle uzayıp gidiyor.Kurul kafasına yatmayan her hastalıgın oranını düşürebiliyor ancak bu oran düşürülmelerine karşı engelli bireylerin hukuk yolu tamamen açık.

 

1- Vergi indirim yazısı için defterdarlığa veya Vergİ dairesine müracaat ettiniz..
2- Hastaneden %40 ve Üzeri bir sonuç verildi.
3- Maliye bakanlığı merkez Saglik kurulu rapor oranınızı %40'in altına düşürdü.
4- Yapmanız gereken aşağıdakine benzer bir dilekçe ile itiraz etmektir.


T.C. MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı

Konu : Raporumda gerçekleştirilen oran değişikliğine itirazım


.................. VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

İlgi : ..................gün ve .................. sayılı yazınız.


..../..../.......... tarihinde vergi indirim belgesi almak için tarafınıza gönderilmiş olan ..../..../.......... tarihli raporumda rapor derecem %....... dır ancak sizin tarafınızdan benim yeni rapor yönetmeliğine göre almış olduğum rapor derecem %...... düşürülerek tarafıma %........ olarak gönderilmiştir.

( Resmi Gazete Tarihi: 14.01.2012 resmi Gazete Sayısı: 28173) Yayımlanan özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğin ekinde yer alan özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranları) cetveli ve hesaplama tablosuna göre belirlenen oranlar sabit olup bizzat beni muayene eden doktor tarafından rapora işlenmiştir.

İlgili cetvel kabul edilmişken, bizzat konunun uzmanı doktor tarafından muayene gerçekleştirilmek suretiyle rapor tanzim edilmişken, engel oranımın beni görmeden ilgili komisyon tarafından ve söz konusu cetvele rağmen %..... düşürülmesinin ilgili Yönetmeliğe aykırıdır.

Bu nedenle raporumda yapılan oran değişikliğine itiraz eder raporumun değişiklik yapılmaksızın kabul edilmesini arz ederim.

 

BU DİLEKÇEYİ AÇIKLAMALAR KISMINDA BULABİLİRSİNİZ.

İtiraz dilekçenizi MALİYE BAKANLIĞI GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MERKEZ SAĞLIK KURULUNA ANKARA'adresine iadeli/taahhütlü posta yoluyla gönderin yada elden teslim ediniz.Dilekçeyi teslim ettiğinizde size verilen üzerinde tarih ve sayı yazan teslim alındısını saklayın 60 gün içinde hiçbir cevap gelmemesi durumunda kurum itirazınızı red etmiş sayılır, olurda cevap olumsuz bir cevap verirlerse yasal itiraz süresi içerisinde bağlı bulunduğunuz ilin İdare Mahkemesine cüzi miktarda bir harç yatırarak dava açabiliyorsunuz.

 

Vergi indirimi için Maliye Bakanlığı'na başvuran engelli vatandaşların Sakatlık oranları sürekli düşürülmekte ve yıllardır bu sıkıntı devam etmektedir. Yine vergi indirimi için başvuran bir vatandaşın sakatlık oranı düşürülmüş vatandaşta 2011 yılında Kayseri Vergi Mahkemesine dava açmış ve kazanmıştır. Temyiz Danıştay sürecini takip etmekteyiz. Kazanılan bu davaya ilişkin mahkeme kararı da açıklamalrda mevcut bunu da emsal olarak gösterin arkadaşlar.

T.C. Kayseri Vergi Mahkemesi
Esas No:2011/774
Karar No:2011/1582

 

DAVANIZDA SİZE YOL GÖSTERECEK DANIŞTAY KARARLARLARINI DA YORUMLARA BIRAKIYORUM.

Bu kararlarla eğer haklıysanız davınızı kazanmaz çok olası.

Eğer siz kendi başınıza bunları halledebileceğinizi düşünmüyorsanız bir avukata bu videoyu izletin ve açıklamalar kısmında emsal karar sonucları ve dava karar numaralarını gösterin o çok güçlü bir dava dosyası hazırlayarak sizin haklılığınızı ispat edecektir ve erken emekliliğinizin yolunu açacaktır.

 

Bu davadan farklı olarak Danıştay Kararları
Mevzuat No: E. 2000/3457
Tip: Danıştay Kararı
Konu: SAKATLIK İNDİRİMİNDEN YARARLANAN YÜKÜMLÜ ( Sakatlık Oranının Tesbitinde Uygulanacak Usul )

Metin:

4. DAİRE
E. 2000/3457
K. 2000/4508
T. 06.11.2000
SAKATLIK İNDİRİMİNDEN YARARLANAN YÜKÜMLÜ ( Sakatlık Oranının Tesbitinde Uygulanacak Usul )
VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMA ŞARTLARI ( Sakatlık Oranının Tesbitinde Uygulanacak Usul )
ÖZÜR ORANININ TESBİTİNDE UYGULANACAK USUL ( Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Olan Yükümlünün )
GELİR VERGİSİ YÜKÜMLÜSÜNÜN SAKATLIK ORANININ TESBİTİ USULÜ ( Sakatlık İndiriminden Yararlanabilmesi İçin )
193/m.31

ÖZET : Olayda, birinci derece sakat olarak indirimden yararlanmakta olan davacının özür oranının belirlenmesi için aldığı 23.2.1999 günlü ve 5037 sayılı Sağlık Kurulu Raporunda teşhis ve bulgular gösterilmiş ancak Yönetmelikte belirtilen şekilde özür oranı "yüzde" olarak tespit edilmemiştir. Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu ise anılan rapora dayanarak özür oranını % 40 olarak belirlemiştir. Oysa davacı için Numune Hastahanesi Sağlık Kurulunca verilen 8.12.1988 günlü raporda, hastalığının kalıcı olduğu açıklandıktan sonra sakatlık oranı % 90 olarak gösterilmiştir. Bu durumda 18.3.1998 günlü 23290 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yetkili Hastane Sağlık Kurullarınca % olarak tespit edilecek özür oranına göre işlem tesisi gerekirken Merkez Sağlık Kurulu tarafından belirlenen özür oranı esas alınmak suretiyle yapılan işlemde ve bu işleme karşı açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Temyiz Eden : ....

İstemin Özeti : Davacı, çalışma gücü kaybının % 40 olarak belirlenmesine ilişkin 1.10.1999 günlü ve 41538 nolu Maliye Bakanlığı işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. ... Vergi Mahkemesi 24.2.2000 günlü ve E: 1999/646, K: 2000/100 sayılı kararıyla; Gelir Vergisi Kanunu`nun 31 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan "Sakatlık indiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tespit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmeliğe" göre, çalışma gücünün yüzde kaçının kaybedildiği hususunun tespitinin Merkez Sağlık Kurulunun yetkisi dahilinde olduğu, hastane sağlık kurullarının yalnızca klinik muayene bulguları ile sakatlık bulguları ve teşhisi tespit yetkilerinin olduğu, ... Numune Hastanesi Sağlık Kurulunca davacının hastalığının tespit edildiği, ancak çalışma gücünün ne kadarının kaybedildiği hususunu tespit etmediği, Merkez Sağlık Kurulunca sakatlık oranı % 40 olarak tespit edildiğinden, davacının üçüncü derece sakatlık indiriminden yararlandırılması yolundaki işlemin kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, sakatlık oranının aynı hastane tarafından daha önce % 90 olarak belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Tetkik Hakimi ...`ın Düşüncesi: Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesine göre sağlık kurulunca özür oranının % olarak belirleneceğinin belirtildiği, ... Numune Hastanesi Sağlık Kurulunca daha önce verilen raporda özür oranının % 90 olarak belirtildiği, daha sonra verilen raporda ise özür oranı belirtilmediği için Merkez Sağlık Kurulunca hangi gerekçeye dayanılarak bu oranın belirlendiği belirtilmediğinden kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı ...`in Düşüncesi: Uyuşmazlık, Merkez Sağlık Kurulunca davacının çalışma gücünün (% 40) yüzde kırkını kaybettiğine karar verilmesi üzerine üçüncü derece sakatlık indiriminden yararlanması gerektiği yolunda tesis edilen işlemine iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3239 sayılı Kanunla değişik 31/2 maddesinde çalışma gücünün asgari % 80 ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabının birinci derece sakat asgari % 60 ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının ikinci derece sakat, asgari % 40 ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabının üçüncü derece sakat sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenip 28.4.1981 gün ve 17324 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sakatlık indiriminden yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Derecelerinin Tesbit Şekli ile Uygulanması Hakkında Yönetmeliğe göre çalışma gücünün yüzde kaçının kaybedildiğinin tesbiti Merkez Sağlık Kuruluna ait ise de, 18.3.1998 gün ve 23290 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin ikinci bölümünde yetkili sağlık kuruluşları belirlendikten sonra 6. maddesinde, özürlüler için düzenlenecek raporda.... bulgular ve teşhisin ayrıntılı olarak yazılıp özürlü kişi bizzat görülerek özür oranının 7. maddede belirtilen esaslara göre belirleneceği, 7. maddesinde de, özür oranının sağlık kurulunca çalışma gücü kayıp oranları cetvelinde yer alan özür durumuna göre (%) olarak belirleneceği, bu cetvelde adı geçmeyen hastalık ve özürlerin, fonksiyon kayıplarına göre değerlendirileceği belirtilmiştir.

Bu durumda, sağlık kurulunca özür oranının açıkça belirtilmesi gerekir.

Dosyanın incelenmesinden, 8.12.1988 gün ve 1825 sayılı ... Numune Hastanesi Sağlık Kurulu raporunda sakatlığın çeşidi ve sürekli olduğu belirtildikten sonra derecesi % 90 olarak belirlenmiş, aynı Hastanenin 23.2.1999 gün ve 5037 sayılı raporunda ise hastalığın kalıcı olduğu belirtildikten sonra özür durumuna göre çalışma gücü kayıp oranı belirtilmemiştir.

İkinci sağlık kurulu raporunda özür oranı belirtilmediğinden özür oranı belirtilmeyen ikinci sağlık kurulu raporunun geçerliliğinden söz dilemiyeceği gibi 1988 yılında verilen sağlık kurulu raporunda kayıp oranı % 90 iken davacının hastalığında iyileşme durumu olmadığı dikkate alındığında Merkez Sağlık Kurulunca özür oranının % 40 olarak tesbitinde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Nitekim, Yönetmelik eki cetvelin Norolojik Hastalıklar Bölümünde hafif ve orta para parezi veya diparezi de çalışma gücü kayıp oranı, % 35-45 arasında belirlenmiş, parapleji veya dipleji de ise kayıp oranı % 80 olarak tesbit edilmiştir.

Bu durumda, davacının yönetmelikte belirlenen yetkili sağlık kuruluşuna sevki ile yönetmeliğin 6 ve 7 maddelerinde belirtilen hususları içeren sağlık kurulu raporu alındıktan sonra rapordaki bulgular dikkate alınarak Merkez sağlık Kurulunca işgücü kayıp oranının tesbiti gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık, sakatlık indiriminden yararlanmak isteyen davacının, ... Numune Hastanesinden aldığı raporda özür oranının yazılmaması nedeniyle, Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulunca belirlenen % 40 özür oranı esas alınmak suretiyle tesis edilen davalı İdare işlemine ilişkindir.

Gelir Vergisi Kanununun 31/2 nci maddesinde "çalışma gücünün asgari % 80 ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derecede sakat, asgari % 60 ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derecede sakat, asgari % 40 ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır." denilmiş olup, müteakip bentlerde ise sakatlık derecelerinin tespit şekli ve uygulamaya ilişkin esas ve usullerin Maliye ve Gümrük, Sağlık ve Sosyal Yardım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile tespit edileceği ifade edilmiştir.

18.3.1998 günlü ve 23290 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren "Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik" in Geçici 1 inci maddesinin son bendinde, "süreli verilen raporlar ile ilgili olarak hastaneye yeniden sevk işlemi uyarınca veya herhangi bir sebeple yeni bir rapor alınması halinde, çalışma gücü kayıp oranları bu yönetmelik hükümlerine göre yeniden hesaplanır." denilmekte olup, aynı yönetmeliğin 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında sağlık kurulunun özür oranını 7 nci maddede belirtilen esaslara göre belirleyeceği ifade edilmiştir. Yönetmeliğin 7 nci maddesinde ise özür oranının, sağlık kurulunca Ek-2 sayılı Çalışma Gücü Kaybı Oranları Cetvelinde yer alan özür durumuna göre yüzde (%) olarak belirleneceği bu cetvelde adı geçmeyen hastalık ve özürlerin, fonksiyon kayıplarına göre değerleneceği hüküm altına alınmıştır.

Adı geçen Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren alınacak olan sağlık kurulu raporlarında, bu Yönetmelik hükümlerinin esas alınacağı açıktır. Anılan Yönetmelik ise özür oranının yüzde olarak belirleme yetkisini Ek listede yer alan hastane sağlık kurullarına tanımış olup, sağlık kurulu raporlarında belirtilen teşhise göre özür oranının yüzde olarak belirleme konusunda Merkez Sağlık Kuruluna bir yetki vermemiştir.

Olayda, birinci derece sakat olarak indirimden yararlanmakta olan davacının özür oranının belirlenmesi için aldığı 23.2.1999 günlü ve 5037 sayılı Sağlık Kurulu Raporunda teşhis ve bulgular gösterilmiş ancak Yönetmelikte belirtilen şekilde özür oranı "yüzde" olarak tespit edilmemiştir. Maliye Bakanlığı Merkez Sağlık Kurulu ise anılan rapora dayanarak özür oranını % 40 olarak belirlemiştir. Oysa davacı için ... Numune Hastahanesi Sağlık Kurulunca verilen 8.12.1988 günlü raporda, hastalığının kalıcı olduğu açıklandıktan sonra sakatlık oranı % 90 olarak gösterilmiştir.

Bu durumda 18.3.1998 günlü 23290 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yetkili Hastane Sağlık Kurullarınca % olarak tespit edilecek özür oranına göre işlem tesisi gerekirken Merkez Sağlık Kurulu tarafından belirlenen özür oranı esas alınmak suretiyle yapılan işlemde ve bu işleme karşı açılan davanın reddi yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Bu nedenle ... Vergi Mahkemesinin 24.2.2000 günlü ve E: 1999/646, K: 2000/100 sayılı kararının bozulmasına 6.11.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Ayrıca SAKATLIK İNDİRİMİN TESPİTİNDE YÖNETMELİKTE BELİRLENEN USULLERE UYGUN OLARAK VERİLEN ADLİ TIP KURUMU RAPORUNUN ESAS ALINABİLECEĞİ HK bir karar da var:
Dairesi: DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1999
Karar No : 1264
Esas Yılı : 1998
Esas No : 3740
Karar Tarihi 25/03/1999

 

Erken emeklilik için Ankara’ya giden engelli raporlarında hangi hastalıkların oranları düşürülüyor

 

Engelli raporuyla erken emekli olmayı bekleyen tehlike ORAN DÜŞÜRÜLMESİ

 

Erken emekli olacaklar  Ankara hani hastalıkların oranını düşürüyor ve bu durumda ne yapmalısınız !


Emekliliğinizin keyfini çıkarın sağlıcakla kalın


29 Ekim 2021 Cuma

Engelli Bireyler Nasıl Statlarda Ücretsiz Maç İzleyebilirler


 

Sosyal medyada en çok sorulan sorulardan biri olan engelli bireylerin ücretsiz nasıl maçları izleyebilecekleri konusunu işleyeceğiz bu videoda.

 

Passolig Kart Nedir?

Passolig kart kullanan kişiler maç günlerinde sıra beklemeden, güvenli olarak stadyuma giriş yaparak maç izleyebilir. Taraftarların kullandığı bu uygulama Türkiye Futbol Federasyonu tarafından başlatılmış bir elektronik bilet sistemidir.

 

Passolig Engelli Bilet Nedir?

Passolig engelli bilet futbol kulüplerinin engelli taraftarlar için oluşturdukları bir sistemdir. Maça giriş sırasında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından verilen engelli kartı ve T.C. kimlik kartı kişinin yanında olmalıdır. Konuyla ilgili detaylı bilgi ve başvuru adresleri futbol takımlarının resmi internet sitelerinde anlatılmıştır.

 

Engelli bireylerin futbol,basketbol,voleybol müsabakalarını ücretsiz izleyebilmeleri için

1.Öncelikle %40 ve üstü engel oranına sahip engelli bireylere aile sosyal hizmetler bakanlıgı tarafından verilen engelli kartlarının olması gerekmektedir.

2.Daha sonra https://www.passolig.com.tr/ adresinden üye ol sekmesinden gerekli formun doldurularak geçerli bir passolig kartının alınması gerekmektedir.

3.Son olarak da hangi kulübün maçına gidilecekse kulübün sitesine 2 gün önce girip geçerli hes kodları ile birlikte bilet için açılan internet başvuru formunu doldurmaları gerekmektedir.

Tabi bu anlattığımız prosedür 3 büyük takımın engelli taraftar girişi için geçerli.. Birçok Anadolu kulübünde de aynı sistem mevcut fakat alt liglerde sadece engelli kartı ile birlikte maçlara alım oluyor bunu da hatırlatmak isterim.

Eğer refakatçi ile birlikte maça gidilecekse mutlaka refakatçinin de passolig kartının bulunması gerekiyor.Passolig kartlarınızda sadece logosu bulunan takımın statlarına girebileceğinizi de unutmayın.

Bilet yüklemesi gerçekleşen engelli taraftarların ve refakatçileri hiçbir şekilde biletlerini transfer edemiyor.

Alacağınız passolig kartının yıllık ücreti var.3 büyük camia genelde her maç için 250 ila 500 arası engelli kontejyanı sunuyor ücretsiz olarak.

Diyelim ki ücretsiz engelli kontejyanı bitti.aynı passolig kartınıza normal yükleme yapıp maçları izleyebiliyorsunuz..Genelde 3 büyük camianın kendi aralarında yaptıkları derbi maçların engelli kontejyanı 15 dk içinde tükenirken diğer maçlarına engelli kontejyanından bilet bulmak zor olmuyor yine de internet sitelerinde başvurular alınmaya başladıgında elinizi hızlı tutmada fayda var.


16 Ekim 2021 Cumartesi

Engelli Raporuyla Erken Emekli Olanlar DİKKAT...! Oranlarınız Düşerse Ma...


Engelli raporuyla Vergi indirimi alıp erken emekli olduğunuzda veya malulen emekli oldugunuzda kapıda bekleyen tehlike kontrol muayenesi.

%40 ve üzeri engelli raporu aldığınız zaman engel oranınıza göre erken emekli olma şansınız var.Engel oranınıza ve sigortalı olma tarihinize göre 15 ila 20 yıl arasında erken emekli olma şansınız bulunuyor.

Engelli bireyler için gerçekten tanınan iyi şanslardan biri bu erken emeklilik.EYT liler gibi yaşa takılma durumu yok,senesini dolduran engelli birey hemen emekli olabiliyor.

Türkiye’de her yıl 100 bine yakın kişi erken emekli oluyor engelli raporları sayesinde.Her konuda oldugu gibi bu konuda da engelli kişilerin önlerine çeşitli zorluklar çıkabiliyor tabi.Son günlerde  artan mağdurlardan yapılan hatalardan ve yapmamanız gerekenlerden bahsedicem ama öncelikle biraz teferruat vermek istiyorum.

 

Engelliliği dolayısıyla yaşa bakılmaksızın emekli olanlardan daha sonra kontrol muayenesi yaptırarak yeniden rapor almaları istenebiliyor. Vergi indiriminden yararlanan engellilerin Gelir İdaresi Başkanlığı  Merkez Sağlık Kurulu tarafından engellilik derecesi tespiti yapılırken kontrol muayene tarihi konulanlar, raporun gerçeği yansıtmadığına dair haklarında ihbar veya şikayet bulunanlar, SGK denetim elemanlarının inceleme ve soruşturmaları sonucunda gerek duyulanlar kontrol muayenesine tabi tutuluyorlar.

 

Bu kişiler rapor düzenlemeye yetkili hastanelere sevk ediliyor. Kontrol muayenesi sonucu düzenlenen raporlarda engellilik oranı yüzde 40’ın altında belirlenenler ile yüzde 40’ın üstünde belirlenmiş olmakla birlikte engellilik derecesi aylık bağlanan derecenin altına düşenlerin raporları, GİB Merkez Sağlık Kurulu’na gönderiliyor. Kurulca belirlenecek dereceye göre aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılıyor.

 

Buna göre, yeni hazırlanacak raporda engellik oranının yüzde 40’ın altına düşmesi halinde, hastanelerden gönderilen rapor Merkez Sağlık Kurulu’na gönderilmeden SGK tarafından bir hakem hastaneye sevk ediliyor. Hakem hastanede engellilik derecesi yüzde 40’ın altında çıkarsa Merkez Sağlık Kurulu’na gönderiyor.

 

Merkez Sağlık Kurulu’nun engellilik derecesini yüzde 40’ın üzerinde belirlemesi halinde yeniden hakem hastaneye gönderiliyor. SGK, hakem hastanenin vereceği rapor üzerinden emekli aylığı bağlama işlemlerini sonuçlandırıyor. Yeniden Merkez Sağlık Kurulu’na havale etmiyor.

 

Kontrol muayenesi sonucu belirlenen engellilik derecelerine itirazlarda da vatandaşlar hakem hastaneye sevk edilebiliyor. Hakem hastaneden alınan sağlık kurulu raporunda belirlenen engellilik derecesi esas alınarak işlemler sonuçlandırılıyor.

 

Bu arada, engellilik dereceleri Gelir İdaresi Başkanlığı Merkez Sağlık Kurulu’nca belirlenirken sürekli rapor alanlar, raporun gerçeği yansıtmadığı yönünde haklarında ihbar veya şikayet bulunmadıkça kontrol muayenesine gönderilmiyorlar.

 

Son günlerde gerek derneğimizde gerekse abonelerimiz arasında kontrol muayenesine çağrılan veya kontrol muayenesine girip de engel oranı düşürülüp maaşları iptal edilen bir sürü kişi olduğunu görüyorum.Bunların çoğu da bile bile lades diyenler maalesef.

Şahıs engelli raporuyla vergi indirimi alıyor 10 yıl geçmeden sağdan soldan duydugu bilgilerle engelli oranını yükseltmek istiyor veya ötv muafiyetli araç almak için tekrar rapora başvuruyor ama engelli oranlarında revize oldugu için düşük puanlı engelli raporu alıyor ve son rapor geçerli oldugu için maaşı kesiliyor maalesef.

Size tavsiyem kendinize macera aramayın,vergi indirim ile erken emekli olmuşsanız ne oran yükseltmek için ne de ötv muafiyetli araç almak için yeni rapora başvurmayın.Tabi herhangi bir organ eksikliği,ampute durumu veya kronik bir rahatsızlıgınız varsa korkmanıza gerek yok oranınız düşmez ama uyku sendorumu,astım,kanser gibi geçmesi muhtemel hastalıklardan rapor aldıysanız başvurmamanızı tavsiye ederim yoksa elinizdeki maaşınızdan da olma tehlikeniz var.

Şu an dile getirilmese de ekonomik bir buhranın içindeyiz.İflas eden tüccar eski defterleri karıştırırmış misali müfettişler özellikle son 3 aydır harıl harıl bu durumda olan kişileri araştırıyorlar bize gelen bilgi bu yönde.Oranı düşen şahısların evlerine tebligatlar gidiyor kontrol muayenesi olmaları için.Yeni rapor çıkartmasa bile eski rapor oranları yüksek görülenlere de gönderilebiliyor kontrol muayenesi çağrısı.

Bunun dışında sahte rapor alanlara ve herhangi bir şekilde şikayet edilenlere de kontrol muayenesi tebligatları gidiyor.

Tekrar konunun üzerinden geçmek gerekirse vergi indirimi ile erken emekli olduysanız hastalıgınız herhangi bir organ eksikliği,veya diyabet gibi tedavisi olmayan kronik bir rahatsızlıksa oranınız düşmez ve bir şekilde kontrol muayenesine çağrılsanız bile kontrol muayenesini geçer emekli maaşı almaya deva edersiniz fakat hastalıgınız geçebilecek türden ise sırf oran yükseltmek icin veya ötv muaf araç alabilmek için yeni rapora başvurmayın .

Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olmayın.Bu süreç 10 yılı kapsıyor.Yani 10 yıl geçmişse bir sıkıntı olmuyor ama emeklilik tarihinizden itibaren 10 yıl geçmediyse yeni rapora başvurmayın.Teşbihte hata olmaz eşeğin aklına karpuz kabuğunu getirip kendinizi üzecek hamleler yapmayın.

Oranları düşüp emekli maaşını kaybedenler içinde tekrardan maaşlarını almaları için yeni hastalıklar gerekiyor oran artımı için.Bunun da birkaç yöntemi var başka bir zaman ondan da bahsedicem.Bu verdiğim bilgiler ve vereceğim bilgiler 15 yıllık tecrübenin getirisidir başka bir kanaldan veya uzmandan duyma ihtimalinizde yok.Takipte kalmaya devam edin.

 

Sağlıcakla ve mantıkla kalın.

 


Engelli Bireyler Neden Bayilerde Araç Bulamıyorlar ?


Engelli bireyler neden araç bulamıyor neden bayiler ötv muaf araç satmaya neden yanaşmıyorlar

Pandemi Çip sorunu ve Ötv İndirimi’nin En büyük zararları engelli bireylere oldu.

Pandemi sürecinde çalışmayan fabrikalar  sonrasında patlak veren çip krizi sonucu artan talep karşılanamayınca piyasada sıfır otomobil bulmak çok zorlaştı bildiğiniz üzere.

Bir de virüs yüzünden ailesini toplu taşıma araçlarına bindirmek istemeyenlerin sıfır otomobil peşine düşmeleri sonucu talep patlaması da olunca fiyatlar nedeyse iki kat arttı.

Domino etkisi yarattı bu durum.Hastalık,işlemeyen sistem,üretilmeyen parçalar,çıkarılamayan otomobiller ve tüm bunların sonucu olarak araç fiyatlarının artışı.Sıfır otomobil bulunamayınca insanlar 2.el araçlara yönelince bu sefer de 2.el  araçların fiyatları muazzam bir şekilde arttı.

Ahmet çıkıp Mehmet aracına zam yapmış onun aracı bu kadarsa benimki de bu kadar eder diye diye karşılıklı zam restleşmelerinden sonra avrupada çöplere bile atılmayan araçlara dehşet paralar istenmeye başlandı.

Ama uyanıkların bilmedikleri ve bilmek istemedikleri bir konu var ki,sen aracını çok yüksek fiyattan satarsan araç alacağın zamanda o fiyattan alacaksın yani senin malın kıymetliyse başkasının da öyle.

Hatta bu durum sadece otomobil piyasası için de sınırlı kalmadı.değeri 100 bin tl olan araca 200 bin istersen evini satmak isteyen kişi de 500 binlik eve 1 milyon ister.Evi bırakın markette satılan 30 tl lik sıvı yağa 70 tl isterler sen istediğin kadar kar yaptıgını zannet.Piyasayı yükseltecek yaptıgın bir hareket kelebek etkisi gibi sana geri döner.Aynı gemide oldugumuzu unutan paragözler unutmamalı ki batarsak hep birlikte batarız çıkarsak hep birlikte çıkarız.

Konumuza geri dönmek gerekirse.Şu geçirdiğimiz 1.5 yıllık süreç maalesef en çok engelli bireyler ve ailelerin aleyhine gelişti diyebiliriz.Pandemi nedeniyle artan araç fiyatları,bulunamayan araçlar,bayilerde olsa bile engellilerden istenen fahiş fiyatlar derken bir de devletin ötv indirimine gitmesi engelli bireyler için otomobil hayallerine ket vurdu.

Elinde otomobil olan bayiler galerilerle anlaşıp el altından yüksek fiyatlarla dehşet kar yaptıkları için ötv muafiyetli araç satımına pek yanaşmadılar,sıcak karlar varken ötv muafiyetiyle hiçbir bayi ilgilenmek istemedi kıyıda köşede kalmış araç markaları hariç.

Tüm bunlara ötv indirimi de tüy dikti maalesef.markalar bir kılıfını bu araçları indirimli olarak insanlara yedirmezler diye demiştik tam da öyle oldu.Denetim olmayınca istedigin kadar yasa çıkar maalesef işe yaramıyor.

Şimdi engelli bir birey bayiye ötv muaf otomobil almaya gittiğinde dikkat ederseniz geçen yıla kadar tonla kampanya yapıp bizleri bayilere çekmeye çalışanlar şimdi hiç yüzümüze bile bakmıyorlar.Bu tutumun başlıca nedenleri şunlar.Öncelikle çip sorunu yüzünden sınırlı sayıda çıkan araçlara olan talep patlaması. Otomobillerin taliplileri çok olunca istedikleri fiyatları el altından galerilerle anlaşan bayilerin krizi fırsata çevirmek istemeleri.330 binlik araçları galeriler vasıtasıyla 380 bine satıp üstünü galerilerle paylaşıp haksız kazanç elde etmek varken neden ötv muafiyetli satışlarla ilgilensinler ki.

Talep çok olunca bir zamanlar en büyük gelir kalemi olan engelli raporuyla ötv muafiyetli araç satışı işini rafa kaldırdı birçok marka.Bazı markalar da bu durumu bile fırsata çevirdiler.Galerilere peşkeş çektikleri otomobillerden bazılarını bayilerden geri çekip aynı strateji ile engelli bireylere yüksek fiyattan satmaya çalıştılar.Ötv muafiyetiyle 180 bine gelen araçlar için 210 bin tl istemeye başladılar.Galerilerle karlarını paylaşmak istemeyen bircok bayi artık bu taktik üzerinden yol alıyor.Yani engelli bireyler üzerinden haksız ve büyük karlar elde etme peşindeler.

Hatta işin o kadar suyunu çıkaranlar var ki . 190 bin tl normal liste satış fiyatı olan araca 150 bin ötv muaf fiyat isteyenler bile var.Bu tür yerler için hep diyorum sonuç alacağınıza inanmasanız bile şikayet edin arkadaslar.En azından yaptıklarının  farkında olundugunu bilsinler böyle rahat hareket edemesinler.Kaymakamlık tüketici haklarına,ticaret bakanlıgı şikayet hattına ve cimere şikayet edin.

Sayıları çok az olsa da işini düzgün yapan,kanunlara uyan markalar da yok değil.Edindiğimiz bilgilere göre çip sorunu yüzünden araç bulma sıkıntıları daha 6 ay daha devam edecekmiş ama yavaşda işlese ve az da bulunsa çipler üretilmeye devam ediyor.2022 de özellikle ilk çeyrekten sonra araç piyasasında bir bollaşma olacagı kesin.

Yıl sonuna doğru da firmaların ellerinde kalan araçları satmak için uğraşacakları da kesin.Kısmi bir araç boluğu olacağının da öğrendik.

Şu geçtiğimiz süreç tamamen bizim aleyhimize gelişti.Daha geçen yıl pejo 5008 i bile ötv muafiyetiyle alabiliyorduk tüm broşürleri elimde ve satış temsilcilerinin yazdıkları fiyatlara bakınca inanamıyorum hala, bir senede katedilen yola.Ötv indirimi bile dediğim gibi bizim açımızdan ters tepti,bulacagımız aracları bayiler sakladılar veya yüksek fiyatlardan sattılar.

Bu zamana kadar beklediyseniz ekim ayında araç almanızın hiçbir anlamı yok,yıl sonu kampanyalarını bekleyin istediginiz aracı bulamasanız bile sene başında olacak ötv muafiyet üst sınırının arttırılmasını beklemenizi tavsiye ederim,böylece arttrımdan sonra daha kaliteli araclar bulabilirseniz.

Sağlıcakla kalın tekerinize taş değmesin.

 

 



2024 Yılında Engellilere Verilen TÜM İNDİRİMLER & MADDİ YARDIMLAR & HAK...

2024 yılında engellilere verilen tüm haklar indirimler faydalar maddi yardımlar ve maaşlar